×
×
HABERLER
ERÜ Fen Bilimleri Araştırma Ve Uygulama Merkezi Biyoloji Laboratuvarları Kuruluşu İçin Ön Çalışma Toplantısı Raporu
HIZLI ERİŞİM

HABERLER
ERÜ Fen Bilimleri Araştırma Ve Uygulama Merkezi Biyoloji Laboratuvarları Kuruluşu İçin Ön Çalışma Toplantısı Raporu
MsoNormal">Erciyes Üniversitesi Rektörlüğünün himayesinde 09 Kasım 2015 tarihinde ERÜ GENKÖK Konferans Salonunda Fen Bilimleri Araştırma ve Uygulama Merkezi Biyoloji Laboratuarları kuruluşu için ön çalışma toplantısı yapıldı. Toplantıya Vekil Rektör. Prof. Dr. Hamza ÇAKIR, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Abdülhakim COŞKUN, Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin ALTINDİŞ, Fen Bilimleri Araştırma ve Uygulama Merkezi Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Mehmet Doğan, Ülkemizin diğer üniversitelerinden davet edilen Prof. Dr. Cafer MARANGOZ (Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Emekli Öğretim Üyesi), Prof. Dr. Muhlis ÖZKAN (Uludağ Üniversitesi), Prof. Dr. Ümmühan İŞOĞLU ALKAÇ  (İstanbul Üniversitesi),  Prof. Dr. Asım KADIOĞLU  (Karadeniz Teknik Üniversitesi),  Prof. Dr. Leyla AÇIK (Gazi Üniversitesi), Prof. Dr. Selim Süalp ÇAĞLAR (Hacettepe Üniversitesi), Doç. Dr. Devrim GÖZÜAÇIK (Sabancı Üniversitesi), Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nusret AYYILDIZ ve Bölüm Öğretim Üyeleri katıldı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Erciyes Üniversitesi Vekil Rektörü Prof. Dr. Hamza ÇAKIR, Fen Bilimleri Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin Türkiye ve Erciyes Üniversitesi için önemli bir merkez olacağının altını çizerek, temel bilimlerin bilimsel araştırmalarda çok önemli bir yerinin olduğunu söyledi. Merkezin temel bilimlere yani kimya, biyoloji ve fizik alanlarına hizmet edeceğini belirten ÇAKIR ayrıca, kuruluş aşamasında olan bu merkezin doğru projelerle ve doğru adımlarla inşasının gerçekleşmesi gerektiğini söyleyerek, Türkiye’nin birçok üniversitesinden toplantıya katılan bilim insanlarına katkılarından dolayı teşekkür etti.

Fen Bilimleri Araştırma ve Uygulama Merkezi Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Mehmet Doğan ise merkezin içeriği ve mimari yapısı hakkında misafir bilim insanlarına bir sunum gerçekleştirerek, toplantıda ulaşılmak istenen hedefler konusunda bilgiler verdi. Doğan; “Dünya’da ve Türkiye’de biyoloji bilimi ne durumda, gelecek 20–30 yıl içerisinde Dünya’da ve Türkiye’de nasıl bir gelişme bekleniyor, bu alanda Dünya’ya ayak uydurabilmemiz ve yarışabilmemiz için kuruluş aşamasında olan Fen Bilimleri Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde hangi konularda araştırma yapılması gerekiyor bunları değerlendirerek raporlandıracağız” şeklinde konuştu. Daha sonra Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nusret AYYILDIZ “Biyolojinin Dünü, Bugünü ve Geleceği” konulu sunum yaptı. Bunu müteakiben Toplantının ilk bölümü için;                  

— Biyoloji biliminin mevcut ve gelecek 20 yılda ulaşacağı durum,

— Türkiye’de biyoloji biliminin mevcut durumu,

— Gelişmiş ülkelerdeki biyolojinin mevcut durumuna uyum sağlamak ve en azından aynı seviyeye ulaşmak için çalışılabilecek güncel konular başlığı altında davetli öğretim üyeleri düşüncelerini açıkladılar.

Bu düşünceler aşağıdaki şekilde özetlenebilir:

Bu tip merkezlerde işletme problemlerinin olabileceği, dolayısıyla çözümün başlangıçta yapılması,

— Elemanların eğitiminin yönelime göre şimdiden başlatılması ve merkez faaliyete geçmeden önce tamamlanması, çalışanların yabancı dil bilgisi sorununun başlangıçta çözülmesi,

Laboratuarlarda standart analizlerden ziyade başka şeylerin ve yeni bilginin üretilmesi,

Ulusal ve uluslararası düzeyde çeşitli üniversiteler ile bilimsel organik bağ kurularak çalışmaların yürütülmesi,

Zihniyet değişikliğinin gerçekleştirilmesi,

Seçkin-lokomotif bilim insanları istihdamının sağlanması,

Disiplinler arası tam bir entegrasyonun sağlanması (Biyolojinin alt disiplinleri arasında tam bir entegrasyonun olması; Biyoloji içinde fizikçi, kimyacı, bilgisayarcı, mühendis ve matematikçilerin entegre edilerek bilimsel ve sosyal problemlerin çözümünü başaracak bir araştırma topluluğunun oluşturulması.),

İyi yönetim, akademik özgürlük ve özerklik ortamının oluşturulması,

— Teşvik-motivasyon ve hesap verebilirliğin olması,

— Türkiye’de akademik derece elde etmek için araştırma yapmanın birinci sebep olmaktan çıkarılması,

— Dünyanın en temel problemlerinin enerji, su ve sağlık olduğu, buna karşın harcanan para bakımından sağlığın öncelikli sırada yer aldığı, beyin hastalıkları, inme, Alzheimer gibi hastalıkların çözümüne yönelik çalışmalara ağırlık verilmesi,

Araştırma merkezlerinin tez üretmekten ziyade makro projelerin bir parçasının yürütüldüğü merkezler haline gelmesi gerektiği vurgulanmıştır.

Toplantının öğleden sonra gerçekleştirilen ikinci bölümünde; Biyoloji Bölümü öğretim üyelerinin de katılımı ile tüm davetliler ile birlikte yeni kurulacak merkezde yer alacak olan Biyoloji laboratuarlarının niteliği, öncelikli çalışma alanları, elemanların eğitimi v.b. konularda fikir fırtınası gerçekleştirildi.

Ülkemizin gelişmişlik düzeyi ile yayın bakımından dünya sıralamasındaki yerinin az çok örtüştüğü, buna mukabil TÜBİTAK tarafından belirlenen öncelikli alanlar ile birlikte ülkemizin diğer biyolojik sorunlarının çözümüne yönelik çalışmaların yürütülmesine ağırlık verilmesi, biyolojik bir problemin ortaya konularak diğer alt bilim dalları ile birlikte çalışılmasının bilgi paylaşımı ve verimlilik bakımından önem arz edeceği ortak kanısına varılmıştır. Ayrıca, Biyolojide geleceğin en çok çalışılacak konuları olarak;

1) İnsanları en fazla etkileyen virüslere karşı aşı geliştirilmesi,

2) Kanser biyolojisi,

3) Sistem biyolojisi yani hücrenin halini dinamik bir şekilde oluşturma ve koruma süreçlerinin anlaşılması,

4) Beyin üzerine çalışmalar (nöral esneklikten hafıza ve davranışa kadar değişen konular),

5) Hayvanlar ve bitkilerde gen düzenlenmesi,

6) Kök hücre ve rejeneratif tıp,

7) Biyolojik yaşlanma,

8) Doğal kaynakların korunması, türlerin yok oluşuna sebep olan faktörlerin ortadan kaldırılması ve koruma biyolojisi.

9) Biyoinformatik (Dizileme verilerinin her yıl 3 katı oranında arttığı, İnsan Beyin Projesi ile yola çıkan nöroinformatiğin yottobytes boyutunda veri üreteceğinin beklendiği, zooloji gibi alanlarda büyük veri görüntülemeleri kullanımının artacağı dikkate alındığında,  genomik “veri tsunamisi” ile karşı karşıya kalan tek biyoloji alanı olmayacaktır.)

10) Farmakoloji (Moleküler Farmakoloji ve Farmakogenetik) ve Toksikoloji.

11) Epigenetik,

12) Sentetik biyoloji

13) Nöroteknoloji ve insan sinir bilimleri şeklinde ifade edilmiştir.

Kapanış bölümünde teşekkür konuşmaları yapılmış, davetliler bir araştırma merkezinin kuruluşu aşamasında kendilerinin görüş ve düşüncelerine değer verilmesinden memnun olduklarını belirterek iyi niyet ile başlanan bu işin önemli bir işlevi yerine getirmesi konusunda iyi dilek ve temennilerde bulunmuşlardır.


18 Kasım 2015 Çarşamba
Toplam 0 görüntüleme
DİĞER HABERLER