Üniversitemiz Stratejik Araştırmalar ve Uygulamalar Merkezi (ERUSAM) tarafından düzenlenen “1915’e Hapis Edilen Tarih: Yakın Dönem Türk Ermeni İlişkilerini Yeniden Değerlendirmek” konulu program, Üniversitemiz Turizm Fakültesi Prof. Dr. Cengiz Utaş Konferans Salonu’nda gerçekleşti.

Programa, CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özen Tok, Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kenan Güllü, Milli Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu Dekanı Prof. Dr. İbrahim Ethem Atnur, ERUSAM Merkez Müdürü Doç. Dr. Can Deveci katıldı.

Programın açılış konuşmasını yapan ERUSAM Merkez Müdürü Doç. Dr. Can Deveci, “Biz Eylül ayından itibaren ‘Strateji Konuşmaları’ şeklinde planlama yaptık. Aynı zamanda bunun içerisindeki diğer planlamamız ‘Medeniyet Okumaları’ ve ‘Gençlik Okumaları’. Bunlar seminer ve konferans şeklinde devam edecek. Bunların 5.’si, biraz gündemden düştüğünü hissettiğimiz Ermeni meselesi üzerine. Ermeni meselesine dair detaylı bilgi edinip bugünü tamamlayacağız” dedi.

Hedefinin Ermeni iddialarının cevaplarını sıra sıra vermek olmadığının, tarihi hakikatleri bilimin ışığında katılımcılarla konuşmak olduğunun altını çizen Milli Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu Dekanı Prof. Dr. İbrahim Ethem Atnur, “Türk - Ermeni ilişkilerinin yöneten ve yönetilen ilişkisi bağlamında değerlendirilmesi gerekiyor. Türkler Kafkasya’ya ve Ön Asya’ya geldikleri dönemden itibaren Ermeniler de Türklerin tebaası olarak Selçuklular ve Osmanlılar çağında huzur içerisinde yaşadılar ki Türkler geldikten sonra Roma’nın ve Bizans’ın baskısından kurtarıldılar. Onların kendi kaynaklarında da özellikle yazar ve çizer” dedi. Devletlerin de insanlar gibi doğduğunu, yaşadığını ve öldüğünü vurgulayan Prof. Dr. İbrahim Ethem Atnur, “Bazı insanlar nasıl 25’inde ya da 40’ında, bazı insanlar da 120 yaşında hayata veda eder ise devletler de böyle. Bazıları Osmanlı Devleti ve Roma İmparatorluğu gibi çok uzun süre hayatta kalıyor, bazıları da çok kısa sürede bu dünyadan çekilip gidiyor. Önemli olan devletlerin yıkılması değil, milletlerin hayatlarını devam ettirmesidir. Türkler de dünyada bu bakımdan hayatta en şanslı milletlerden biridir. Çok devlet kurduk, çok devlet yıktık ama biz berhayat olmaya devam ediyoruz. Şimdi Türkiye Cumhuriyeti Devleti içerisi ve dünyanın çeşitli coğrafyalarındaki Türk Cumhuriyetleri ile Türkler hayatlarına devam ediyorlar” şeklinde konuştu.